EmekGüncel

EMEK SÖYLEŞ | Migros Direnişi Sürüyor; İşçiler Kod 29 İle İşten Atılıyor

". Bizi görmeyen bazı sendikalar, partiler var ama buradaki mesele, buradaki kazanımımız Türkiye’nin dört bir yanında direnen bütün işçi arkadaşlarımızın kazanımı olacak. Biz meseleye böyle bakıyoruz"

Tuncay Özilhan; TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı ve Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı.

Özilhan, Forbes Türkiye’nin 2020 yılı için hazırladığı en zenginler listesinde, 91. sırada 475 milyon dolar servetiyle yer alıyor. Özilhan Ailesi’nin sahibi olduğu Anadolu Grubu, Türkiye’nin en büyük ve en zengin grupları arasında. Kendi faaliyet raporlarına göre, 2020’nin ilk dokuz ayında toplam satışları %18,9 artışla 46,1 milyar TL’ye yükseldi ve yıllık kârları da %13,6 artışla 6,2 milyar TL oldu.

Anadolu Grubu’nun satış gelirlerinin %46’sını, sahibi olduğu 70 şirketten biri olan Migros sağlıyor, yani gelirlerinin neredeyse yarısını Migros oluşturmakta. Yine kendi faaliyet raporlarına göre pandemi döneminde 2020 yılında ise Migros tarihinin ciro rekorunu kırdı. Migros satış gelirleri %22,8 arttı ve 21,1 milyar TL’ye yükseldi. Brüt kârı ise %18 oldu. 2020’nin ilk 10 ayında Migros 155 yeni şube açtı.

Migros gelirlerinin artmasına, yeni şubeler açmasına, üretimi arttırmasına rağmen Migros Depo’da kötü çalışma koşullarına, fazla mesai ve mobbinge karşı sendikal mücadele yürüten işçiler ücretsiz izne çıkarılmıştı. DGD-Sen’li işçiler ücretsiz izne karşı Migros Depo önündeki direnişlerini farklı eylem biçimleriyle Anadolu Grubu önünde ve Migros mağazalarında kasa kitleme eylemleriyle sürdürmekteler. Migros işçileri direnişlerinin 50’li günlerini geride bırakırken bu kez de, kod 29 ile işten atıldılar.

Migros Direnişinin 52. gününde* DGD-Sen Genel Başkanı Murat Bostancı ile konuştuk. Röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.

Migros direnişi bugün 52 gününde. Eylemlerinizi şu an Anadolu Grup önünde de yapmaya başladınız. Direniş nasıl gidiyor, süreci bize aktarır mısınız?

DGD-Sen Genel Başkanı Murat Bostancı: Biz başlangıçta ücretsiz izne karşı direnişe başladık. Fakat kod 29’dan da bahsediyorduk. Dolayısıyla zaten buraya gelinceye kadar biz Migros’un mağazalarında marketlerinde kasa kitleme eylemlerini yaptık. Anadolu Grubu’nun önüne 2 defa gittik. Oradaki güvenlik bize dosya getirin dedi, sonraki gittiğimizde dosyayı almadı. Ama biz fiili olarak kapıda oturma eylemi yaptıktan sonra dosyamızı aldılar.

Dosyamızı aldıktan sonra dediler ki bir hafta süre vereceğiz. Bir hafta içerisinde en kısa sürede dönüş yapacaklarını belirttiler. Sonrasına gittiğimizde dosya ile ilgili herhangi bir bilgi verilmedi. Biz iki günde orada fiili olarak çadırımızı kurduk. Polis tarafından etrafımız çevrilerek ablukaya alındık. Herhangi bir gözaltı olmadı, fakat orada çadırın etrafında 6-7 saat boyunca polis ablukasında fiilen engellendik. Bu durumdan, doğrudan Anadolu Grubuda sorumludur.

Çünkü Migros Anadolu Grubu Tuncay Özilhan’a bağlı. Dolayısıyla bizim direnişimizin 3 ayağı var. Birinci ayağı Migros deponun önünde devam eden direniş, ikinci ayağı Anadolu Grubu’nun önünde devam edecek, üçüncüsü ise Migros’un ana mağazalarında İstanbul, Kocaeli gibi Türkiye’nin dört bir yanındaki Migros mağazalarında kasa kitleme eylemleri yapacağız. Migros için halkımızı boykotu çağıracağız. Burada tabi ücretsiz izin üzerinden, binlerce iş yerinde milyonlarca işçi ücretsiz izne gönderildi. Dolayısıyla ücretsiz izin de, kısa çalışma ödeneğinin uzatılmayacağına dair haberler duyumlar var. Burada Migros önünde işçi arkadaşlarımız 23 kişi burada direniyordu. Ücretsiz izindeydi, ama dün itibariyle kod 29 ile bu 23 arkadaşımızın tamamı işten atıldı.

 İşçiler ücretsiz izne çıkarılmıştı, peki daha sonra hangi gerekçeyle kod 29’dan çıkarıldılar?

Murat Bostancı: Kod 29 dedikleri maddede İş Yasası’na uymamak, ahlaksızlık ve benzeri şeyler var. Burada aslında daha önceden de Migros yönetimi arkadaşlarımıza yazılı kağıt gönderdi. Postadan iadeli taahhütlü savunma isteniyordu; işte “şu tarihlerde yapmış olduğunuz eylemler yasa dışıdır, şirketi karalamaya yönelik yaptığınız…” şeklinde ifadeler geçiyordu. Ona dair sendika avukatımızın hazırlamış olduğu savunmayı postadan iade taahhütlü göndermeye çalıştık, alınmayınca da tutanak tuttuk. Zaten orada 22 ismin kod 29’dan çıkarılacağı söyleniyordu. Çünkü kendilerini tamamen haksız oldukları halde, değişik bir kılıf bularak arkadaşlarımızı bu bahanelerle kod 29’dan işten attılar.

Kod 29 işten atılmalarının nasıl bir sebebi var. İşte işçi arkadaşlarımız haklarını araması, içerde sendikal mücadeleyi sürdürmesi, depodaki tacizci amirlere karşı gelmeleri, fazla mesai ve sömürüye karşı gelmelerinden dolayı kod 29’u uyguladılar.

Dün itibariyle direnişte olan tüm arkadaşlarımız işten çıkarılmış oldu. Ama bugün itibariyle direnişimiz bundan öncekine göre daha kararlı daha bilinçli ve daha yoğun ve coşkulu, gerçekten tam bir direnişin nasıl olduğunu onlara anladığı dilden gösterecek bir direniş sürecine geçiyoruz. Bu mücadeleyi de mutlaka başaracağız, kazanacağız.

İşten atıldınız, eylemleriniz yoğunlaşan ve farklı çeşitleriyle kamuoyuna yansıyor. Anadolu Grubu önünde, bunu aslında başardınız, kamuoyundan nasıl bir beklentiniz var?

Murat Bostancı: Konfederasyonlardan, mücadeleci sendikalardan bizimle dayanışma içerisinde olanlar var. Çadırımızı ziyarete gelenler, dayanışmada bulunanlar var. Ama hala ücretsiz izin ve kod 29’a dair mevcut sendikalardan ciddi anlamda ses çıkmıyor. Biz kod 29 meselesini sadece Migros işçilerinin değil, Türkiye’deki işçilerin meselesi olarak görüyoruz. Ve buna karşı da mutlaka ve mutlaka konfederasyon, sendikaların ve Türkiye’deki siyasi partilerin tamamının buna dair tepki vermesi ve birlikte mücadele etmesi gerekiyor.

Bu direniş alanlarına gelmesi gerekiyor. Hani biz zaten Kocaeli’ndeki tüm siyasi partilere bununla ilgili bir sunum yaptık, çağrıda bulunduk. Ama buna rağmen hala siyasi partilerden o istediğimiz destek maalesef olmuyor.

Tabi ki gelen milletvekilleri oldu, dayanışmada bulunanlar oldu. Fakat ziyarete gelen bu arkadaşlarımız haricinde gerek ana muhalefet partisi, içerisinde işçi geçen partiler dâhil şu ana kadar bizi gündemine almadı. Direnişimizin 52.günü olmuş, 52 gün boyunca direnişimizi görmemek biraz zor! Bazı basın yayın organları maalesef direnişimizi görmüyorlar. Bizi görmeyen bazı sendikalar, partiler var ama buradaki mesele, buradaki kazanımımız Türkiye’nin dört bir yanında direnen bütün işçi arkadaşlarımızın kazanımı olacak. Biz meseleye böyle bakıyoruz.

*Röportaj 25 Şubat 2021 tarihinde Migros direnişinin 52. gününde yapıldı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu