GüncelManşet

(Röportaj) Haber Nöbeti “Gerçeklerin halka ulaşması için…”

Amed: T. Kürdistanı’nda halka gerçeği ulaştırmaya çalışan başta Kürt gazeteciler olmak üzere birçok gazeteci büyük baskılar görmekte ve polis tarafından tehdit edilerek korkutulmaya, hedef gösterilmeye çalışılıyor. Gazetecilerin yaşadıkları sıkıntı yerinde görmek ve destek olmak için birçok gazete ve gazeteci tarafından Haber Nöbeti başlatıldı. T. Kürdistanı’nda Amed’e gelen ilk gruptan gazetecilerle bizler de Amed’te buluşarak bir röportaj yaptık.

– Kısaca geliş amacınızı anlatarak başlar mısınız?

– Etkin Haber Ajansı Haber Müdürü Önder Öner; Kürdistan’da sokağa çıkma yasağının olduğu bölgelerdeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Burada çalışan hem kendi arkadaşlarımızın hem diğer basın kuruluşundan arkadaşlarımızın çalışma koşullarını biliyoruz, görüşüyoruz. Zor durumda olduklarını biliyoruz, aynı zamanda buradaki gelişmeleri, gerçekleri ortaya çıkarmak ve gözler önüne sermekte gösterdikleri çabayı taktirle karşılıyoruz.

– Dünden bu yana buradaydınız nasıl bir manzarayla karşılaştınız?

– Dün bizler de onların yaşadığı şeyi yaşadık, gazetecilerin üzerindeki baskıyı doğrudan görmüş olduk. Çok yakınımızda çatışma, kurşun sesleri duyduk. Aslında şunu yapmak istiyoruz, haftalık ekipler oluşturduk, gazeteciler Haber Nöbeti şeklinde buradaki gazetecilerle haber takibi yapacaklar. Bu sırada yaptıkları röportaj ve izlenimlerini gittiklerinde kendi yayınlarında yapacaklar, en azından bize taahhüt ettikleri budur. Aynı zamanda buradaki arkadaşlara yalnız olmadıklarını göstermiş olacağız. Buradaki arkadaşlara dokunarak onların yaşadıklarını anlamak istiyoruz.

– Kendinizi tanıtarak buraya neler gördüğünüzü anlatır mısınız?

– Haberdar.com sitesinin Genel Yayın yönetmeni Saik Safa, Buradaki yerelden yapılan haberlerden kendi temsilciliğimiz olduğu için zaten haberdarız. Çatışmaları başladığı zaman ve çözüm süreci koptuğu andan itibaren süreci yakından takip ediyoruz. Zaten benim meseleye dair çözüm sürecine ilişkin de çalışmalarım olduğu için süreci takip ediyordum. Ben Diyarbakır’dan ya da bölgede sayılı yerlerde çalışan gazeteci arkadaşlarımızın seslerini batıya yeterince duyuramadığı kantindeyim. Benim meseleye özel duyarlılığımın olması ya da kişisel duyarlılığımın olması bir şey ifade etmiyor tek başına.

İstanbul’dan ya da Türkiye’nin herhangi bir şehrinden buradaki sıkıntıları görme ve anlatma adına biraz da buradayız. Aslında burada olan olaylardan ziyade bu olayları bize aktaran arkadaşlarımıza destek olmak için geldik. Başından beri söyledik, Haber Nöbeti’nin amacı haber değil, haber yapan arkadaşlarımızdır. Arkadaşlarımızın habercilerimizin haberini yapmak. Biz haberi değil habercileri kovalamak için buradayız. Arkadaşlarımızla mesai yapıyoruz, dün (3 Şubat) de arkadaşlarımızla birlikte Sur’a gittik. Bugün bir TV kanalıyla stajyer gibi çalıştım. Yarın da başka bir ajansla çalışacağım. Bizler burada arkadaşlarla birlikte çalışarak yaşadıkları sıkıntıları bizzat yerinde görmek istiyoruz.

– Burada gazetecilere dönük bu baskıları ve gazetecilerin hedef gösterilmesini neye bağlıyorsunuz, nasıl değerlendiriyorsunuz?

– Şu an maalesef tamamen mevcut iktidarın, devletin aklı savaş psikolojisiyle işliyor, savaş siyaseti ve politikaları ile hareket ediyor. Buradaki gazeteciler de buradaki savaşın maalesef hedefi oluyor. Tarafsız kalmaları ya da bir tarafa taraf olmaları bir şey ifade etmiyor. Mevcut hükümet tarafından baştan suçlu ilan ediliyorlar. Böyle olunca da gerçekler açığa çıkamıyor. Gazeteci arkadaşların üzerinden bu baskıların kalkması gerekiyor ki gerçekler açığa çıksın. Ben bugün şunu da fark ettim. Gazeteciler üzerinde sadece iktidarın değil halkın da bir baskısı var. Çünkü halkın canı yanıyor, gazeteciye tepki gösteriyor. Acısının yeterince yansıtılamadığını ya da kasıtlı olarak kısıtlı yansıtıldığını düşünüyor. Bu da bu kadar yoğun bir çalışma içinde arkadaşlarımızın yaşadığı baskının tek taraftan kaynaklanmadığını gösteriyor.

– Ayşe Yorumcu-Cumhuriyet Gazetesi Haber Koordinasyonu: Buraya Haber Nöbeti’ne geldik ama gelirkenki niyetimiz şuydu; buradaki gazeteci arkadaşlarımızın hangi koşullarda çalıştıklarını biliyoruz, gözaltılar, heyecanlı olduğu için tutuklamalar olduğu biliyoruz. Biz gidip hem arkadaşlarımızı yerinde görelim, onlara destek olalım, hem de burada yapılamayan haberlere katkı sunalım. Çünkü gazetecilerle dayanışırken biz de gazeteciyiz, gerçeği bulmaya çalışan ve gerçeği yansıtmaya çalışıyoruz. Aslında bir yandan gazetecilerle dayanışırken bir yandan da halkın haber alma hakkını korumuş oluyoruz. Gazeteciler haberi doğru yansıtmazsa halk da gerçeği görmemiş olur. Bugün Türkiye’nin batısında birçok gazete, yayın zaten iktidar tarafından ele geçirilmiş durumda. Haberler maalesef çarpıtılıyor, haberlerin çoğu propaganda amaçlı yazılırken gerçeği yazan gazete ve gazeteciler çok az sayıda kaldı. Gelen haberlerin doğru yansıtılması içinse bölgeden haber yapan gazetecilerin yalnız bırakılmaması gerekiyor. Bizler burada saha çalışması da yapıyoruz. Ve onlarla birlikte yaşananları görmüş oluyoruz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu