GüncelKadın

HDP Kadın Meclisi polis ablukası altında ‘Kadınlar için adalet’ kampanyasını başlattı

HDP Kadın Meclisi, “Herkes İçin Adalet” kampanyasının kadın programını açıklamak için Kuğulu Park’ta bir araya geldi.

Kadın milletvekilinin de aralarında bulunduğu kitlenin Kuğulu Park’a girmesini engelleyen polis, milletvekillerini ablukaya aldı. HDP Kadın Meclisi üyesi kadınları ise alandan uzaklaştıran polis, basının görüntü almasını kalkanlarla engellemeye çalıştı. Yapılan görüşmelerin ardından ise sadece milletvekillerinin parka alınmasına izin verildi.

Parkta bir araya gelen HDP’li kadın milletvekilleri abluka altında açıklama yaptı. Burada konuşan Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, “Bugün bir kez daha başlattığımız kampanyanın ne kadar anlamlı olduğunu gördük. Bu ülkede hak, hukuk adalet ayaklar hatta postallar altında. Yapmak istediğimiz açıklama ablukayla cevaplandı. “sözleriyle polis ablukasına tepki gösterdi.

“Kadınlar için adalet” kampanyasını başlattıklarını dile getiren Başaran, “Yaşanan adaletsizliklere karşı partimiz, 8 Şubat itibariyle başlattığı ‘Herkes için adalet’ kampanyasının startını verdi. Bizler de partimizin başlattığı bu kampanya kapsamında HDP Kadın Meclisi olarak bileşen kadın yapılarımızla birlikte; cinsiyetçi, militarist, kadın düşmanı politikalara karşı ‘kadınlar için adalet’ diyoruz. Toplumun dinamik ve direnen kesimi olan kadınları düşmanca saldırılarla susturmak isteyen iktidar, adaletin terazisinde konu kadınlar olunca her türlü tahakkümcü uygulamaları kefeye koymaktan geri durmamaktadır. Bugün bir kez daha erkek adalet değil, kadınlar için gerçek adalet demek için buradayız” şeklinde konuştu.

Topluma dayatılan tecride ve adaletsizliğe karşı bugün en büyük tepki cezaevlerinden gelmektedir.”

AKP-MHP iktidarının şiddet ve kaostan beslendiğine dikkat çeken Başaran, şunları kaydetti:

“İçeride ve dışarıda yürüttüğü savaş politikaları, bugün başta kadınlar olmak üzere toplumun her kesimini tecrit ve adaletsizlikle karşı karşıya bırakmaktadır. İktidarını, kendinden olmayanları yok sayarak tekçilik üzerinden inşa eden AKP; yaşadığı siyasi krizden çıkmanın yollarını, başta kadınlar olmak üzere muhalif kesimleri susturmaya çalışarak, baskı ve zulüm aygıtlarını en ağır şekilde kullanarak bulmaktadır. Faşizmin kurumsallaştığı, ülkenin adeta açık bir cezaevine çevrildiği, yürütülen savaş politikaları ile toplumun bir bütünen tecrit altına alınmak istendiği bir süreç yaşanmaktadır. İşte tam da tüm topluma dayatılan tecride ve adaletsizliğe karşı bugün en büyük tepki cezaevlerinden gelmektedir. Cezaevlerindeki siyasi tutsaklar başta Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış mutlak tecridin kalkması ve cezaevlerinde işkence boyutuna varan hak ihlallerinin son bulması için başlatılan açlık grevinin 76’ncı günündedir.”

“Tüm kadın tutsaklar için adalet diyoruz.”

“Erkek siyaset karşısında toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan ve bunun mücadelesini veren kadınlar, AKP-MHP ittifakının hedefi haline gelmektedir. Kadın seçilmişlerimiz demokratik siyaset yürüttükleri, kadın özgürlük mücadelesi verdikleri, çıktıkları mahkemelerde yargılanan değil, yargılayan oldukları için rehin tutulmaktadır.” sözlerine yer veren Başaran şöyle konuştu:

“Bizi rehin tutanların tarihteki hükümleri bir mahkeme tutanağı kadar bile olmayacak’ diyen Figen Yüksekdağ, ‘Ben kaçmak istesem sizin ruhunuz duymazdı’ diyen Leyla Güven, ‘Sizin devletinize tapmak zorunda değilim’ diyen Ayşe Gökkan, 12 Eylül darbecilerine diz çökmeyen Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Aysel Tuğluk, Şevin Alaca ve adlarını sayamadığımız tüm seçilmişlerimiz için; erkek egemenliğine karşı eşitlik, özgürlük, adalet mücadelesi yürüttüğü için tutuklanan, siyasi kadın tutsaklar için adalet diyoruz. Çıplak aramaya maruz kalan, birincil ihtiyaçlarına dahi ulaşamayan, çocukları ile birlikte cezaevinde kalmak zorunda bırakılan, cezaları bittiği halde tahliye edilmeyen, keyfi disiplin cezalarıyla infazları yakılan, insanlık dışı koşullarda yaşamaya zorlanan tüm kadın tutsaklar için adalet diyoruz.”

“Kadın katliamları adeta bir kadın kırımı haline gelmektedir”

“Erkek egemenliği yıllardır kadınları yok sayarak, iradesini tanımayarak yaşamın her alanından soyutlamak istemektedir. Bu zihniyetin taşıyıcısı olan iktidar, kadına yönelik şiddeti meşrulaştıracak ortama her türlü zemini hazırlamaktadır. Nitekim bu ülkede her gün en az 3 kadın, erkekler tarafından katledilmektedir.” diyen Başaran AKP iktidarı döneminde yaşanan kadın katliamalrına değinerek şunları söyledi:

“Kadın katliamları adeta bir kadın kırımı haline gelmektedir. Ve bu veri bir savaş tablosunu çağrıştırmaktadır. Keza AKP iktidarı döneminde en az 7 bin 600 kadın katledilirken, binlercesi şiddetin her türlüsüne maruz kalırken kadınlar, fail erkekleri aklama kurumu haline gelen adliye koridorlarında verilen kararlarla ölüme mahkûm edilmektedir. ‘İyi hal’ , ‘takdir’ indirimi adı altında kravatlı erkeklere ceza vermek yerine ödüllendiren erkek yargıya karşı en büyük kazanımımız olan İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak için ‘kadın kırımına son, kadınlar için adalet’ diyoruz.”

“Kayyımcı rejime karşı eşbaşkanlık sistemini savunan kadınlar için adalet diyoruz.”

Başaran eşbakanlığa ilişkin şunları kaydetti:
“İktidarın hedeflerinden biri de yaşamın her alanında eşit temsiliyeti savunan eş başkanlık sistemi olmaktadır. Dünyada örnek olan, ülkemizde ‘suç’ olarak hedef haline getirilen eşbaşkanlık sistemi, yargılama konusu yapılmaktadır. Kadınların, erkek egemen yönetim anlayışına karşı uzun mücadeleler sonucu elde ettiği eşbaşkanlık sistemi, yerel yönetimlerimizde uygulamaya konulmuştur. Ancak, halk iradesine atanan kayyımlar, kentlerimizi erkekleştirmekle kalmayıp, kadına yönelik şiddetle mücadele merkezlerimizi, kadın sığınma evlerimizi kapatarak kadınların başvuracağı mekanizmaları yok etmek istemiştir. İşte tam da bu yüzden kayyımcı rejime karşı eşbaşkanlık sistemini savunan kadınlar için adalet diyoruz.”

“Biz kazanacağız. Kadınlar için adalet”

“Doğa düşmanı ataerkil düzene karşı yaşam alanlarını savunan kadınlar, rant politikalarına ses çıkarmaktadır. Kentlerini, köylerini, mahallelerini sermayedarların insafına terk etmeyen kadınlar, ekoloji mücadelesi vererek doğa katliamına dur demektedir. HES, kömür, maden, rant yapılaşmasına karşı verilen mücadelelerin ön saflarında köyünü, ormanını, deresini yani; yaşamı ve doğayı savunan kadınlar için adalet diyoruz.” şeklinde konuşan Başaran, Kürt illerinde özellikle genç kadınlar üzerinden yürütülen kirli savaş politikaları ile birlikte bugün onlarca kadın katledilmişken bu suçu işleyen kolluk güçlerinin elini kolunu sallayarak dışarıda yaşamaya devam etttiğine dikkat çekerek şöyle devam etti:
“Boğaziçili genç kadın öğrenciler ve onlarla dayanışma içinde olan üniversiteli kadınlar, erkek-devlet şiddetine karşı direndikleri için saçlarından sürüklenerek işkenceye ve cinsiyetçi hakaretlere uğradı. İktidarın en fazla yöneldiği kesimler arasında yer alan genç kadınlar için adalet diyoruz. LGBTİ+ bireylere yönelik nefret söylemleri giderek artmaktadır. Boğaziçi direnişinde de gördüğümüz gibi farklı cinsel yönelime sahip bireyler, iktidar yetkilileri tarafından hedef gösterilmektedir. Ayrımcılığın olmadığı, farklı renklerin suç olarak görülmediği bir toplum için adalet diyoruz.”
 Başaran konuşmasını yaklaşan 8 Marta çağrı yaparak sonlandırdı:
“Adaletsizliğin adı olan, sokakları, evleri, fabrikaları, okulları hapishanelere çeviren, kadınları tecritle nefessiz bırakan AKP-MHP faşist blokunun kadın düşmanı politikalarına itirazımız var. Mumla aranan adaleti bu ülkeye biz kadınlar getireceğiz. tüm baskılara karşı her alanda, her meydanda, her kürsüde kadınlar için adalet diye haykıracağız. Buradan tüm kadınlara çağrımızdır. 8 Mart’a giderken; Eşit, özgür ve adil bir yaşam için, savaşa karşı barışı savunmak için, yaşanılabilir bir toplum için, yaşam alanlarını savaş ve yoksulluktan kaynaklı terk etmek zorunda kalan mülteci ve göçmen kadınlar için, gasp edilen haklarımızı geri almak ve kazanımlarımıza sahip çıkmak için, yaşanılan tüm bu adaletsizliklere karşı isyanımızı haykırarak örgütlü direnişimize dönüştürelim. Bu erkek egemen sistemi kadın iradesi ve kadın dayanışmasıyla biz değiştireceğiz. Biz kazanacağız. Kadınlar için adalet.”

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu